14 Kasım 2017 Salı

KÜRŞAD VE 40 ÇERİSİ

Onlar,  esaret altında egemenlere karşı giriştiği bir isyanın öncüleri, bu uğurda hayatlarını ortaya koyan, saygı duyulacak  özgürlük savaşcılarıydı. Yaptıklarıyla,Türk tarihine, Türk Milletine şan katmışlardır…İşte bu kahramanların hikayesi ;
Kür şad ve çerilerinin hikayesi eski Çin kaynaklarında da Türk kaynaklarında da hemen hemen aynı şekilde anlatılır,sadece Çin kaynaklarında Kür şad’ın ismi chie-shih-shuai olarak geçmektedir.Yine bazı kaynaklarda Kürşad’la birlikte 40 çeri olarak geçerken,bazı kaynaklarda Kürşat ve 40 çerisi yani ,41 kişi olarak geçer.
Kür Şad yedinci yüzyılda yaşamış bir Göktürk prensidir. Asıl adı Şu Tigin’dir. Kür ve şad kelimelerinin birleşmesiyle oluşan Kür şad lakabını son kağan olan  amcası  Kara Kağan vermiştir. Babası 10.büyük Türk hakanı Çuluk Kağan’dır.
621 yılına gelinceye kadar Göktürkler yapılan savaşlar ve Türk boylarının birleşmeleri sonucu güçlenmiş ve zenginleşmiş,tarihlerinin  en parlak dönemlerinden birini yaşamaktaydı. Ancak 621 yılında Çinlilerin komplosu sonunda Çuluk Kağan’ın zehirlenerek öldürülmesiyle büyük Göktürk hakanlığı ciddi  bir kriz devresine girer. Çuluk Kağan’ın ölümünden sonra kardeşi Kara Kağan  hükümdar olur ve eski Türk gelenekleri gereğince de olsa ölen ağabeyinin Çinli eşi ile evlenmesi ,Türkler arasında huzursuzluğa yol açar. Çünkü  bu zehirleme olayının arkasında Çuluk Kağan’ın bir Çin prensesi olan eşi olan  İ-çing hatunun parmağı olduğu iddia edilmektedir.Kara Kağan’ın  İ-çing Hatun’la evlenmesi Çinlilerin komplolarının devam etmesini de sağlar. İ-çing Hatun’un entrikaları ve Kara Kağan’ın dirayetsiz politikaları sonucu bazı Türk boylarının Göktürklere başkaldırmaları ve yine o dönemde yaşanan kuraklık ve soğuk sonucu gelen kıtlık yılları halkın yaşamını olumsuz etkilerken, üstüne artan Çin baskısı her şeyi daha  da zorlaştırıyordu. Bu gelişmeleri fırsat bilen Çinliler, Türk ülkesine büyük bir ordu gönderdiler .629 yılında yapılan savaşta Kara Kağan yenildi ve 100.000 Türk’le beraber Çinlilere esir düştü.Böylece Doğu Göktürk Devleti yıkılarak Çinlilerin boyunduruğu altına girdi.  Kara Kağan’la birlikte binlerce Göktürk  Çin’in başkenti Siganfu’ya götürüldüler ve orada kendilerine tahsis edilen bölgede yaşamaya mecbur edildiler.Göktürk boyunun en büyüğü konumundaki Kürşad durumun iyice kötüye gittiğini görerek kırk çerisi ile birlikte ihtilal yapmaya karar verir. Geceleri kılık değiştirerek Siganfu sokaklarında tek başına dolaşma adeti olan Çin hükümdarı Tay-tsung'u  rehin almaya ve bu sayede Çin sarayına girerek orada bulunan Kürşad'ın ağabeyinin oğlu Urku Tigin'i kurtarıp, toplayabildikleri kadar Türk ile birlikte Ötüken'e giderek tekrar devlet kurmaya, Urku Tigin'i de kağan ilan etmeye karar verirler. Bu uğraşta başarılı olurlarsa budun kurtulacak, başaramazlarsa da dökülecek kanları geride kalanlara ödevlerini hatırlatacaktır. Fakat ihtilal için harekete geçtikleri gece sağanak halinde yağan yağmur yüzünden Çin hükümdarı sarayından dışarı çıkmaz. İhtilali ertelemenin sakıncalı olacağını düşünen Kürşad, kırk çerisi ile birlikte Çin sarayına yürür, amacı sarayı basarak hükümdarı esir almaktır. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında yüce dileğe doğru yürüyen kırk Türk sarayın kapısına vardıkları anda cenk başlar. Yüzlerce Çinli askeri öldürürler ama binlercesi üzerlerine saldırmaya devam eder. Göktürklerin bir kısmı sarayın içinde savaşırken şehit olur, sağ kalanlar ise Kür Şad'ın önderliğinde saraydan çıkarak Vey ırmağına doğru ilerlerler, niyetleri ırmağı geçerek Ötüken'e doğru at koşturmaktır. Ama sağanak halinde yağan yağmur yüzünden yükselen sular köprüyü sürükleyip götürdüğü için karşıya geçemezler ve peşlerinden gelen Çin ordusu ile son kez cenge tutuşurlar. Binlerce Çinli askere karşı savaşan bir avuç Türk peş peşe uçmağa varırlar. Sadece Kürşad sağ kalmıştır, tek başına Çin hükümdarlığına karşı savaşmaktadır. En sonunda O da şehit olur fakat elinde kılıcıyla atının üzerinde durmaktadır, öldüğü halde yere düşmemiştir.O koca  Kürşad ölmüş fakat yenilmemiştir... .
Ancak ihtilal başarılamadı diye Çin boyunduruğu altındaki Türkler  hiçbir zaman  vazgeçmedi.Bütün Türk illerinde, hiç bir kuvvet tarafından karşı konulmasına imkan olmayan bir özgürlük  rüzgarı esmeye başladı.Kür şad ve 40 çerisinin hikayesi ağızdan ağıza yayıldı, efsanelere konu oldu ve tutsak olan Doğu Göktürk  halkı arasında milli bilinci uyarıcı bir etki yaptı. Ve sonunda,geçen 43 yılın ardından 682 senesinde İlteriş Kağan ile Bilge Tonyukuk önderliğinde kurt başlı sancak tekrar kaldırıldı ve 2. Göktürk Devleti kuruldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder